Tag Archives: botticelli

BİR AMERİKAN SPİRİTÜELİ

13 Nis

Cumhuriyet, estetik, hüzün, bayram ve insan-ı kamil üzerine bir deneme

 

IMG_5748

Washington DC’de özel bir gün bugün. Sakura Matsuri yani Kiraz Çiçekleri Bayramı nedeniyle herkes dışarıda. Amerika’nın kuruluş dönemini yaşatan askeri bando Thomas Jefferson  Anıtı önünde Amerikan Cumhuruna bir gösteri yapıyor. Bu anıtın her yanı sıra sıra kiraz ağaçlarıyla dolu.

Bandonun enstrümanları basit, bir kaç ince sesli flüt, trompetler, bir iki ufak, bir de büyük davul. Amerikan Devrimi sırasında daha devlet yok, sömürgeden kurtulma savaşı veriliyor, ordu fakir.

Halkın arkasında ortadaki iki sütun  arasından Jefferson Heykelinin karaltısı seçiliyor.

USA-Thomas_Jefferson_Memorial

Thomas Jefferson  Özgürlük Bildirgesini kaleme alan ve cumhuriyetçilik ilkesini sonuna kadar savunan bir devlet adamı. Adına yapılan anıt için Roma’da cumhuriyet döneminin sonunda inşa edilmiş Pantheon binası örnek alınmış.

Pantheon-day-rome-on-segway-26234d1acc

IMG_5755

Jefferson anıtının uzağında  bir dikilitaş görülüyor. İlk cumhurbaşkanı George Washington için dikilmiş. Üstün yetenekli iki insana adanan bu anıtlar  insan eliyle açılmış küçük bir gölü çevreliyor. Amaç, Washington DC şehri  önünden akıp giden Potomak nehrini kontrol altına almak. Gölün etrafına çepeçevre kiraz ağaçları dikilmiş. Bu ağaçlar geçmişte Japon İmparatoru tarafından hediye gönderilmiş.

TidalBasin

Kirazlar çiçek açınca yüzbinlerce insan bu göl etrafına akın ediyor, piyasa yapıyor, piknik yapıyor, doğanın uyanışını kutluyor.

IMG_5733IMG_5739

Kiraz çiçekleri Japon kültüründe hem baharı muştulayan bir bayram, hem de bir kaç günlük  bir şey olması nedeniyle insan hayatının kısalığını, her şeyin geçici olduğunu anlatan hüzün dolu bir simge.  Şu ömür dediğimiz şey de bu pırıl pırıl çiçeklerle bezeli olabilse keşke.

katsumoto+death+scene

Son Samuray filminde Japon general Katsumoto kalleş makinalı tüfeklerle vurulmuş, modern dünyanın kültürel istilasına yenik düşmüştür. Ölmeden kiraz çiçeklerinin  kar yağar gibi lapa lapa döküldüğünü görüyor, ‘ah, mükemmel’ diyor, son nefesini veriyor. Daha güzel bir ölüm olamaz.

Kiraz çiçekleri altında piyasa yapmak şiirsel güzellikleri çağrıştırıyor.

IMG_5723 020-andrew-wyeth-theredlist

İlk kareyi ben fotoğrafladım, kız çocuğu bayırı koşarak ana babasına ulaşacak. İkinci kare ressam Andrew Wyeth’in bir tablosu, çorak bir tarlada koşturan yeniyetme bir oğlan.

IMG_5721 seurat

Şeker bir aile  ortalıkta dolaşanlara bakıyorlar. Ressam George Seurat 19. yy’da nehir kıyısında Pazar gezmesini resmetmiş.

IMG_5764 botticelli

Üç tane hanım kiraz ağaçları altında uzun yürüyüşe bir ara vermişler, soluklanıyorlar. Ressam Botticelli, Bahar adını verdiği tablosunda (La Primavera) klasik dönemin gözde simgelerinden Üç Güzeller’i anlatıyor.

Bütün bunları bir araya getiren nedir? Büyük adamlardan, anıtlardan, uzak geçmişten, huzurdan, sıkıntıdan, şiirsel güzelliklerden geriye kalan nedir?

İnsan.

IMG_5778 16153169143_3fb9ab3102_k

İşte insanlar çimene yayılmış, çiçek yüklü ağaçların altında, baharı kutluyorlar. Ha Washington DC (ilk resim) olmuş, ha Tokyo (ikinci resim) olmuş, onlar için farketmez.

Akira Kurosawa’nın Yedi samuray filmi sonunda kılıç dikili mezarlar önünde samuray çavuşun dediği gibi, ‘biz kahraman samuraylar gelir geçeriz, yok oluruz, kim kalır geriye, tarlasında neşe içinde hasat yapan köylüler, bu dünya onların’.

picture-11 figure-11

Notlar:

-Spiritüel, Afrikalı kölelerin söyledikleri ilahilere verilen isim

-Son Samuray (Last Samurai) http://www.imdb.com/title/tt0325710/

-Yedi Samuray (Seven Samurai) http://www.imdb.com/title/tt0047478/

-İlk Amerikan Askeri Bandosu http://www.fifeanddrum.army.mil/

-Tidal Basin http://en.wikipedia.org/wiki/Tidal_Basin

RÖNESANS KIMILDADI

22 Oca

Okuldayken bir tablonun ayrıntısından insanlık tarihinin büyük olaylarına dair ipuçları sezebilirsin diye öğretselerdi, yeminle o dersleri can kulağıyla dinler, pekiyi’yle bitirirdim.

Yüksek teknoloji biz rençberlerin elinin altında ya,  Hz. Meryem’i konu alan bir resmin ayrıntısına bakabildim geçen gün! Resme aşırı zoom yaptığım için pixeller takır tukur bir görüntü veriyor, ama işe bakın ki, karşıma şu imge çıktı.

OgnissantiMadonnaLips

Sanki sıhhat dolu bir hanım sulu armut yemiş de, nefasetin verdiği keyifle, dudakları hafif aralanmış, dişleri görünür olmuş. Bu ayrıntı aslında şu tablodan geliyor.

ognissanti-giotto

Giotto’nun 1310 yılı civarında yaptığı Ognissanti Madonna tablosu. Buraya koyduğum resim küçük boyutlu, o nedenle siz şaşırmadan söyliyeyim, Google images araştırmasıyla çok daha büyüğünü bulup yukardaki ayrıntıyı çıkardım.

E başlıkta rönesans falan dedin, rönesans ürünü mü bu diye sorabilirsiniz. Yok, bu henüz rönesans tablosu sayılmıyor, proto-rönesans deniyor, rönesans öncülü yani.

İyi de bu tablo, bu ayrıntı niye mühim?

Ne demiştim başta?  Sanat eserlerindeki küçük ayrıntılar tarihi dönüşümlere tanıklık ediyormuş.

Rönesans ‘yeni doğum’ demek, ama isimlendirmedeki mecaza kanmayın siz, nerdeyse yüzlerce yıl süren bir doğum bu. Kültür, zihniyet, bakış açısı, algı vs vs toptan dönüşümden söz ediyoruz.

Mesela bakın, Siena şehrinde Duccio, Maesta adıyla anılan ve  Hz. Meryem ve oğlu Hz. İsa’yı konu alan muazzam bir tablo yapıyor. Yıl 1310 civarı. Ama bundan yalnızca yüzyetmiş yıl sonra, 1480’lerde, Botticelli konusu dinle alakasız Primavera (Bahar) tablosunu yapıyor.

Maesta2Primavera

Farklılık çok belirgin, arada neredeyse iki yüzyıl var. Rönesans dönüşümünü kolayca teşhis ediyoruz, ama ilk başlarda durum neydi, ilk farklılık kendini nasıl belli etti?

Bunun için Duccio’nun zamanına, 1300’lere yakından bakalım ve rönesans’ın tohumlarına dair ipuçları arayalım. O vakitler ressamların pek konu seçme şansı yoktu, ortaçağ kilise mirası gereği konular hep dinden geliyordu. Bu konuda Madonna (Meryem Ana) resimleri öne çıkar. Mesela, Cimabue’nin 1280’lerde resmettiği Santa Trinita Madonna’sı.

Cimabue_-_Maestà_di_Santa_Trinita_-_Google_Art_Project

1285 tarihli Duccio’nun Rucellai Madonna’sı.

Rucellai Madonna

1311 yılında Duccio (yukarda da bahsettiğimiz) Maesta’sını yapıyor.

MaestaDuccioMuadil

Şimdi canalıcı resme geldik, yine 1311 yılında Giotto, Ognissanti Madonna’sını bitiriyor.

madonna-in-maest-ognissanti-madonna-1310-1

Resimler üç aşağı beş yukarı birbirinin benzeri görünüyor, ama bunlara dikkatle bakarsanız, Giotto’nun resminde farklılıklar sezmeye başlıyacaksanız. İşinizi kolaylaştırmak için, Madonna portrelerini birarada inceleyelim.

MaestaFaces

Giotto’nun Madonna’sındaki ifade ve tavır değişikliğini hissettiniz mi? Diğer tasvirlerde gözlenen eğik baş dikleşmiş, yüz sıhhat dolu gürbüz bir görünüm kazanmış, kırmızı ve biçimli dudaklarda belli belirsiz bir gülümseme belirmiş, gözlerdeki meraklı bakış dikkat çekiyor.

Giotto’nun resminde o zamanlar yeni yeni gelişmekte olan perspektif ve mekan algısı hayli belirgin. Bunu anlayabilmek için yanlarda resmedilen melekler ve azizlerin durumuna bakalım.

MaestaMelekler

Baştaki üç resimde figürler ya kat kat, yada basamak basamak tasvir edilmişler, Giotto’nun resminde dünyevilik, ayağı yere basarlık o kadar belirgin ki, figürler birbirlerini kapatıyorlar bizim bakış açımızdan, yanyana duruyorlar adeta.

Giotto’nun resmine daha yakından bakalım. Hz. Meryem’in vücudunun nasıl tasvir edildiğine dikkat edin.

OgnissantiMadonnaVolume

Gövde diğer resimlerdeki Madonna tasvirlerine göre daha kalıplı, oturuş külhani. Göğüslerin dolgunluğu açıkca seçiliyor, uyluk, diz ve bacaklar bir perspektif içine yerleşmiş, dizin anatomisi seçiliyor, gövdenin hacmi son derece gerçekci tasvir edilmiş.

Hele ayrıntı figürler, önde duran meleklerin resmedilişine bakın.

OgnissantiMelek

Bu o zamana kadar hiç kullanılmayan bir ifade biçimi, melekler ellerinde Meryem’i sembolize eden zambak ve gül dolu ampuller tutuyorlar.

OgnissantiAmpulla

Bu vazo ve çiçekler tasvirinin Rönesans’ın ilk natürmort’u olacak kadar yenilikçi olduğu düşünülüyor.

Umarım şimdiye kadar anlattıklarımda Giotto’nun Rönesans’a doğru hamlesiyle ilgili bir fikir sahibi oldunuz. Ve unutmayın bu ayrıntılar hakim bir resim geleneğinin içinden, ona rağmen boyveriyor.

İşte tarihsel dönüşümler böyle ufak ufak başlıyor, ilk başta belli belirsiz bir terslik var, zamanla bu terslikler birikiyor birikiyor ve bütün zihniyet, kavrayış yeni bir düzlüğe çıkıyor. Bize de bu tarihi dönüşümün resimli romanını okumak kalıyor :).

Notlar:

1. Ognissanti Madonna, Santa Trinita Madonna ve Rucellai Madonna Uffizi Müzesinde aynı odada sergileniyorlar. Botticelli’nin Primavera’sı ayrı bir odada.

2. Duccio’nun Maesta’sı Siena Katedral Müzesinde sergileniyor.

3. Rönesans’ın belirişini tanımlayan parantezleri, yani Duccio’nun Maesta’sı ile Botticelli’nin Primavera’sının konumlanmasını, Stephen Greenblatt’ın Türkçeye Sapma ismiyle çevrilen The Swerve kitabında gördüm (http://www.idefix.com/kitap/sapma-stephen-greenblatt/tanim.asp?sid=SX8IPIN8S4JET9ISMDBS).